“Savunmada ayakları üzerinde duran toplumlar kazanacak”
Nagihan KALSIN
Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Lübnan’da yaşananlar, bu anlamda hepimize çok şeyler söylüyor. Ülkeler, artık birbirleriyle çok farklı şekillerde çatışmalar yaşayabiliyor.
Hem terör saldırılarında hem de ülkeler arası çatışmalarda çok farklı yöntemlerin, teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Bu konuda, kendi ayakları üzerinde durabilen toplumlar kazanacak. Başkalarına muhtaç olanlar, başkalarının merhametine de güvenmek zorundadırlar.”Türk savunma sanayinin elde ettiği başarıların hem istatistiklerde hem de sahada somut bir şekilde kendini gösterdiğinin altını çizen Yılmaz, yüzde 20’lerde olan savunma sanayi yerlilik oranının yüzde 80’lere çıktığını bildirdi.
Savunma sanayinde artık sadece tek bir alanda uzmanlaşmış yetkinliklerin yeterli olmadığına vurgu yapan Yılmaz, “Mühendislik, bilgisayar bilimleri, matematik, fizik ve biyoteknoloji gibi çeşitli disiplinlerde uzmanlaşmış; aynı zamanda esnek ve yenilikçi düşünebilen yeteneklere ihtiyaç artıyor” şeklinde konuştu.
“Milli Yetkinlik Hamlesi ivme katacak”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, Milli Yetkinlik Hamlesi’nin, Türkiye’nin küresel güç olma vizyonunda stratejik bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Görgün, “Bu hamlenin, sadece savunma sanayisinde değil, ülkemizin teknoloji, ekonomi ve inovasyon ekosisteminde de büyük bir dönüşümü tetikleyeceğine inanıyorum.
Savunma sanayisinde güçlü ve dünya çapında söz sahibi bir ülke olma yolunda emin adımlarla yürüdüğümüz bu süreçte, Milli Yetkinlik Hamlesi bize ivme katacaktır” dedi.
Başlıca amaçlarından birinin, savunma sanayisi teknolojilerinde dönüşümü ve yetkinlikleri yönetmek olduğuna işaret eden Görgün, bu ekosistem içerisinde sistematik bir yapı oluşturulmasının, teknolojik yetkinlik analizleri, yol haritaları ve bu doğrultuda insan kaynağı için yetkinlik mimarisi çalışmalarının yapılmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi.